en son yağmur altında durup, hazır ol konumunda gözlerim de kapanık bekliyordum veledin teki yanağıma hafifçe vurarak "kendine gel sen bu değilsin" demişti.
o gün bugündür yapmıyorum.
(bkz: kırılmadık kemik bırakılmadı)
0
+
-entiri.verilen_downvote
zenginlerin tribi
2
+
-entiri.verilen_downvote
hayata dair umutlarımın tükendiğini düşünürken yağmurun altında saatlerce beklemişim. daha önceleri saç uçlarıma kadar kırıldığım gibi şimdi de saç uçlarıma kadar ıslanmışım. ikisinin de ortak noktası; ben farkına varmadan olmaları. beklemek acı veriyor artık, yürümeliyim.kaybolmak istiyorum, bu şehrin dar sokaklarında. kendime dair her şeyi bir şekilde unutmuş, yürürken. ah ne kadar da kalabalık bu yalnızlık.
0
+
-entiri.verilen_downvote
çok yaptım, çok da hasta oldum. pişman miyim asla , yine olsa yine yaparım.
0
+
-entiri.verilen_downvote
terapi gibi terapi.
0
+
-entiri.verilen_downvote
1 kere yaptım öyle güzel ıslanmışım ki üstümdeki bütün çamaşırları sıkıp kuruttum sonrası da hastalık...
5
+
-entiri.verilen_downvote
Bir teslimiyet olgusu. Bazen içinizdeki bütün kötülüklerin, bütün sıkıntıların o su ile akıp gideceğini hissedersiniz ve yağmurun altında arınırcasına gökyüzüne bakadurursunuz. Kısa süreli işe yarasa da bir süre sonra arındığınız hisler sizi geri bulur.
3
+
-entiri.verilen_downvote
Şu an yapmak isterdim, ek olarak ağlamak ve haykırmak…
5
+
-entiri.verilen_downvote
biraz yağmur kimseyi incitmez diyerek yaptığım hareket. bu yüzden şemsiye taşımayı sevmem.
1
+
-entiri.verilen_downvote
O an düşündüğün bütün şeylerden seni arındırıyormuş gibi hissettiren bir eylem